Sayfalar

17 Nisan 2011 Pazar

e-tohum Kampı - 16 Nisan 2011

Cumartesi günü Özyeğin Üniversitesi'nde düzenlenen etohum kampında'ydık. Salon resmen doluydu ve canlı yayınla salona gelemeyen insanlara sunumları canlı izleme fırsatı da verildi. İlk sunumuna katılamadığım etkinliğin diğer 3 sunumu son derece keyifliydi ve birbirleriyle ilişkili olması dinleyenlerin daha fazla ilgisini çekti diye düşünüyorum.

Dinlediğim ilk konuşma kişisel bakım sitesi vimjo.com Genel Müdürü Ahmet Hakan Özgür'ündü. İtiraf etmem gerekirse çok yakından takip etmediğim, en azından bu kadar patladığını farketmediğim bir girişimdi vimjo. Fakat salonda konuşmaya çok güzel bir ilgi vardı ve çok güzel sorular geldi.


  • Ahmet Bey kendi modellerinin çok farklı ve özgün olduğundan bahsetti.
  • 130 kişilik bir ekibinin olduğunu öğrendik(yanlışsam düzeltin!).
  • Yaptıkları reklamlarla patlama yaptıklarını, geçen sene reklam için 15 Bin TL civarında bütçe ayırdıklarını öğrendim.
  • İstanbul içerisine 3 saatte ürün teslim uygulamalarının önemli bir fark olduğunu ama bunu Anadolu'da uygulamanın oldukça zor ve maliyetli olduğunu söyledi. Uzun vadeli hedeflerinin arasında bunun da bulunduğunu söyledi.

Günün 3. benim dinlediğim 2.konuşma fiyat sıralama sitesi akakce.com'un kurucu ortağı Koray Karataş'ındı. Koray bey Bilgisayar Mühendisi olduğu için sunumu da vimjo.com sunumuna göre biraz daha teknik oldu.


  • Konuşmanın başında fikir üretmek dışında herhangi bir icraatı olmayanlar için "kurbağa prensi olmak için istemek yetmiyor, sahneniz, oyuncularınız, kostümleriniz olacak, bunları organize edeceksiniz" dedi. Eğer girişimciyseniz ya da girişimci olmak istiyorsanız bir fikri uygulamaya geçirecek profesyonel bir ekibiniz, ekibi bir araya getirecek organizasyon gücünüz veya fikri uygulamaya geçirecek teknik bilginiz olacak dedi.
  • Üzerinde ciddi çalıştıkları ve güvendikleri bir algoritmalarının olduğunu söyledi. Sitenin teknik altyapısının çok güçlü olduğunu söyledi.
  • 16 kişilik bir ekip olduklarını öğrendim.
  • "The Art of The Computer Programming" adlı kitabı şiddetle tavsiye etti. Bill Gates'in bu kitapla ilgili "Bu kitabı okuyup da aklında birşey kalan varsa bana CVsini göndersin" dediğini öğrendim.
  • Burak Büyükdemir'in Cimri.com'un satılmasıyla alakalı sorusuna gülerek "bir rakibimizin satılması ona daha fazla para harcanacağını gösterir, onun gelişeceğini gösterir ki bu da bizi daha fazla gelişmeye teşvik edecektir" dedi.
  • Çalıştıkları müşterileriyle şimdiye kadar hiç ücretsiz çalışmadıklarını az da olsa her zaman bir ücret aldıklarını söyledi. Girişimci adaylarına da bu şekilde bir tavsiyede bulundu. Çünkü ücretsiz modelle başlayıp daha sonra ücret istemenin çok zor olduğunu söyledi.

Günün son konuşmacısıysa Trendyol kurucu ortağı Evren Üçok'tu. Evren Üçok aynı zamanda kendisini "Melek Yatırımcı" olarak da tanımlayan birisi.


  • Evren Bey genel olarak Türkiye'de internet sektörünün gidişatından bahsetti. Gidişatın iyi olduğunu, daha önce yabancı ülkelerin ülkemize olan olumsuz bakış açısının artık değişmeye başladığını söyledi. Son dönemdeki satın almaların bunda etkisinin büyük olduğunu öğrendik.
  • Türkiye'de birçok girişimde gördüğü bir problemin de, yatırım almaya karşı olan soğuk bakış açısının olduğunu söyledi ve bu işin "başkasının parasına ihtiyacım yok, kendi yağımda kavrulurum" mantığıyla olmayacağını söyledi.
  • Bugün ciddi boyutlara gelmiş gittigidiyor, trendyol gibi girişimlerin aldıkları yatırımlar, harcadıkları paralar sayesinde bu kadar büyüdüklerini söyledi.
  • Yatırımlarla ilgili detaylardan bahsetti. Yatırımcının karşısına nasıl çıkılması gerektiğinden bahsetti. Yatırımla ilgili birçok soru işaretine ışık tuttu.
  • "Twitter ortaya çıkmadan önce size bu şekilde bir mikro blogging projesi gelse yatırım yapar mıydınız?" sorusuna "değerlendirirdik, araştırırdık ama heralde yapmazdık" demesi salonda gülüşmelere neden oldu.

Sınavların ardından güzel bir etohum etkinliği çok iyi geldi açıkçası. Paylaşılan bilgilerin birçok kişinin ufkunu açtığından eminim. Organizasyon için Burak Büyükdemir'e ve etohum ekibine, noksansız ev sahipliği için Özyeğin Üniversitesi'ne teşekkür ediyorum.

Not: Paylaştığım bilgilerde herhangi bir eksiklik veya yanlışlık varsa düzeltirseniz sevinirim.
Not(ii):Resimler KTH Congress & Tourism Services'den alıntıdır.

Teşekkürler...

Tekrar görüşmek üzere...

Fatih Tuna ÇETİNHAN

24 Şubat 2011 Perşembe

Yazılım Trendleri'nden Notlar

Geçtiğimiz günlerde duyurusunu yaptığım, Marmara IEEE Kulübü ve Gelecex iş birliğiyle düzenlediğimiz Yazılım Trendleri etkinliğinin önemli noktalarını paylaşmak istiyorum. Etkinliğimiz programda belirttiğimiz üzere Muharrem Taç'ın "Android" sunumuyla başladı. Muharrem hocam her zaman olduğu gibi enerjikti, bu da dinleyiciler üzerinde olumlu etki yaptı. Android'in çıkışından bugüne kadar yayınlanan sürümlerinden, cihazlardan, avantajlarından dezavantajlarından bahsetti. Sunumunun ikinci yarısında bir uygulama yaparak, uygulama geliştirmenin aşamalarını görmemizi sağladı.
Android sunumundan sonra Fırat Batuhan İçöz "Sosyal Medya Ortamları İçin Uygulama Geliştirme ve Pazarlama" üzerine konuştu. Daha çok Facebook üzerinden örnekler vererek gittiği sunumu, dinleyicilerin oldukça ilgisini çekti. Haliyle bilgisayar mühendisliği okuyan ve Facebook müdavimi olan bir kitle için bu ortamlarda nasıl uygulama yazıldığı ve bunların nasıl pazarlandığı ilgi çekici oldu. Sunumda merak ettiğimiz birçok şey öğrendik. Facebook uygulaması geliştirirken aslında Facebook'a hiç birşey yazmadığımızı, yazdığımız uygulamayı sunucuya attıktan sonra, Facebook'un oradan uygulamayı yüklediğini öğrendik. Basit bir uygulamayla anlattıklarını da gösterdi Batuhan. Gerçekten yararlı ve ufkumuzu açan bir sunum oldu.
Etkinliğin son sunumunda ise Sezgin Cirit'ten "Veri Madenciliği"ni dinledik. Datanın tanımından Database'e, Veri Madenciliği'nin kullanım alanlarından, avantajlarına, dezavantajlarına kadar alanında elde ettiği çok önemli tecrübelerini, birikimlerini paylaştı bizimle. Bu sunumda da anladım ki Veri Madenciliği ile ilgilenmek isteyen öğrencilerin, yazılımcıların bireysel olarak bu konuda ilerlemeleri zor. Çünkü Veri Madenciliği için kullanılan programlar genelde pahalı ve bu konuda, konuyu bilen, tecrübeli insanlarla çalışmak gerekiyor. Veri Madenciliği üzerine uzmanlaşmak kolay değil ama gelecekte bilişim dünyasında çok önemli bir yerinin olacağı kesin.
Konuşmacıların bahsettiği konular etkinlik başlığında olduğu gibi "Trend" olunca ilgi güzeldi ve eminim ki herkes benim kadar mutlu ayrıldı sunumlardan. Bilgilerini ve tecrübelerini bizlerle paylaşan, bize vakit ayıran Muharrem Taç'a, Batuhan İçöz'e ve Sezgin Cirit'e çok teşekkür ediyorum. Umarım onları iyi ağırlayabilmişizdir.

Bunun dışında etkinlikte emeği geçen tüm arkadaşlarıma, Olcay Kük ve Fatma Akın başta olmak üzere Gelecex ekibine teşekkür derim.

Etkinlikle ilgili daha fazla resim için "Yazılım Trendleri" albümüme göz atın.

Yeni etkinliklerde görüşmek üzere. Esen kalın...

22 Şubat 2011 Salı

Yazılım Trendleri

Son dönemin popüler teknolojileri üzerine, Marmara IEEE Kulübü ve Gelecex işbirliğiyle Yazılım Trendleri adlı etkinliği düzenliyoruz. Etkinlikte alanında uzman konuşmacılar teknolojinin parlayan yıldızı Android'den, popüler sosyal medya ortamları için uygulama geliştirme, pazarlama ve Data Mining'e kadar önemli konulardan uygulamalı olarak bahsedecekler.
Organizasyon akışı;

10:00-12:00 Muharrem Taç - Android
12:00-12:45 Öğle arası
12:45-14:00 Fırat Batuhan İçöz - Sosyal Medya Ortamlarında Uygulama Geliştirme ve Pazarlama
14:15-15:30 Sezgin Cirit - Data Mining

Etkinliğimizi Marmara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi B Binası MB144 no'lu salonda gerçekleştireceğiz(harita). Etkinliğe katılım ücretsizdir. Yoğun ilgi aldığımız etlkinliğimize katılacaklara sunumlardan önce yerlerini almaları önerilir. Etkinlikle ilgili her türlü soru ve önerileriniz için benimle iletişime geçebilirsiniz. Etkinlikte görüşmek üzere...

Tarih: 24 Şubat Perşembe
Yer: Marmara Üni. Müh. Fak. B Binası MB144 no'lu salon
İletişim: ftcetinhan@gmail.com
Facebook Etkinlik Sayfası: http://tinyurl.com/5rqeov5

7 Şubat 2011 Pazartesi

Dostluk Üzerine...

Yıllardır yurtlarda kaldığım için toplum içerisinde yaşamaya dair ufak tefek te olsa birtakım tecrübelere sahip olduğumu düşünüyorum. Özellikle üniversite hayatımda, toplu ortamda yaşamayı bir avantaj haline getirebilmeyi, etrafımdaki insanlardan maksimum derecede faydalanabilmeyi ve onlara olabldiğince yardım etmeyi hedefledim. Düşündüğüm gibi mi oldu? Hayır. Çünkü bende sıradan bir insan olduğum için hatta kararsız, sürekli ikilemde kalan bir insan olduğum için o anki halet-i ruhiyem eğer negatifse birilerinden yardım isterken veya birileri için birşeyler yapacağım zaman NŞA'daki motivasyonum olmuyor. Buda toplum içerisinde olmam gerektiğini düşündüğüm profilin altında bir yerde olmama neden oluyor.

Toplum içerisinde farklı ilişki çeşitlerinin oluşmasına bu tür yardımlaşma, paylaşım, karşılıklı etkileşim oranları, kan bağları, farklı yakınlıklar neden olmuştur diye düşünüyorum. Arkadaşlık, baba-oğul, karı-koca, öğretmen-öğrenci gibi çeşitlendirebiliriz belki bu ilişkileri ama bence arkadaşlık bunlar arasından sıyrılmayı hakediyor. Çünkü iyi bir arkadaşlıkta paylaşma, karşılıklı hoşgörü, sevgi, saygı, kollama vardır ve insan her zaman bir arkadaşa ihtiyaç duyar.

Peki dostluk? Dostluk sizin için tam olarak neyi ifade ediyor? Çok iyi bir arkadaşlık? Uzun süreli bir arkadaşlık? Mutlaka herkesin kafasında bir dost profili vardır ve dostunu veya dostlarını bulmuştur, belkide bulduğunu zannediyordur. Bence dostluk bu kadar basit değildir. Olmamalıdır. Benim gözümde "çok iyi arkadaşlık" ifadesi dostluk için bir hakarettir. Dostluk arkadaşlığın çok üzerinde birşeydir. Dost ne en çok vakit geçirdiğin arkadaşın ne de her hafta maça gittiğin "kanka" dediğin kişidir. Demek istediğim, bunlarla sınırlı değildir dostluk. 3 güne sığmayacak belki aylar, belki yıllar gerektirecektir kimi zaman. Bugün zorda kaldığın zaman cebindeki parayı çıkarıp sana veren veya senin bulunduğun ortamı beğendiği için sürekli senle takılan kişi daha dostun olmamıştır.

Ne zaman mı anlaşılır dost? Ne zamanki dertli olduğun zaman, moralin bozuk olduğu zaman atlayıp gelen birisi var, yanına giderken cebindeki parayı, üstündeki elbiseyi düşünmeden gidebiliyorsun, ne zaman onun sorunlarına kendi sorunlarınmış gibi üzülüyorsun, mutluluklarına için kıpır kıpır ortak olabiliyorsun işte odur dostun. Dost böyledir işte. Dostluk mantıkla olmaz, sırf duygu yüklüdür ve karşılıklıdır. Zorla güzellik olur ama dostluk olmaz. Eğer dostsan ve dostun çaresizse, hiçkimse onun yanında değilken bile sen onu düşünürsün, nerede olduğunu düşünmeden kalkıp gidersin dostuna. Dostluk kutsaldır ve öyle olmalıdır. Hocamın bir sözü vardı, "dostluk iyidir, bir dostunuz olsun mutlaka" diye. Bence böyle birşey yok işte. Bir arkadaşınla sırf dost olmak için dost olamazsın. Bunu planlayamazsın. İstemek yeterli değildir. Acaba dostmuyuz diye düşünüyorsan çok düşünme zaten olamamışsındır. Ama gerçekten bir dostunuz varsa da diğer insanların size ne dediği, nasıl moralinizi bozduğu önemli değildir. Onlar sizi yalnız bırakamaz, bir köşeye sıkıştıramaz çünkü sizin her zaman gidebileceğiniz, sığınabileceğiniz bir dostunuz vardır. Dost sizi her halinizle kabullenir, sizi anlar, ve senin için rahat yoksa onun içinde yoktur. İşte bu yüzden dostluk kolay bulunur bir maden değildir. İşte bunun içindir ki her arkadaş hatta her iyi arkadaş dost değildir, olamaz.

Tabi birde şu var. Dost olmak evli olmaya, iş arkadaşı olmaya, öğretmen-öğrenci olmaya bağlı bişey değildir. Eğer ki eşin aynı zamanda dostun da olabilmişse o zaman ne ala. İş arkadaşın, okul arkdaşın, belki baban, belki annen de olabilir dostun. Çünkü dostluk bunlarla kısıtlanamaz, çünkü dostluk sınır koymayandır. İşte bu yüzden diyorumki "dostum" kelimesini herkes için kullanmayın, çünkü gerçek dostu bulduğunuz zaman anlayacaksınız ki 3 kuruşluk adama 5 kuruş değer biçmişsiniz.

Gerçek dostlarla karşılaşmanız dileğiyle...


Fatih Tuna ÇETİNHAN

30 Ocak 2011 Pazar

e-tohum Girişimcilik Zirvesi - 29 Ocak 2011

Finallerin bitmesiyle normal hayata dönme çabalarım devam ediyor. İnsanlara ve çevreye adapte olmaya çalışıyorum. 29 Ocak cumartesi günü düzenlenecek olan etohum Girişimcilik Zirvesi'ni çok önceden takvimime eklemiş, finallerden sonra gitmek üzere planımı yapmıştım. Geçerli sayılabilecek mazeretlerden dolayı ancak zirvenin öğleden sonraki kısmına katılabildim. Acayip bir kalabalık vardı ki ilk oturumu ayakta, diğer oturumları ise zar zor oturarak izledim.

Öğleden sonraki programın ilk ayağında KOSGEB Başkan Yardımcısı Bayram MECİT, KOSGEB'in girişimcilere sağladığı imkanlardan bahsetti. Türkiye'nin girişmcilik konusundaki ilerlemesinden ve bunun üzerine birtakım istatistiki bilgilerden bahsetti. Türkiye'de birçok girişimcinin yatırımcı bulma sıkıntısı olduğu gerçeği bu oturumu daha ilgi çekici yaptı haliyle. Bayram MECİT'te imkanlarıyla girişimcileri sonuna kadar desteklediklerini, sadece maddi destekle kalmadıklarını bunun yanında eğitim, mentörlük gibi farklı konularda da destek verdiklerini söyledi. Türkiye'de girişimcilerin çoğunun erkek olduğunu fakat KOSGEB eğitimlerine katılan katılımcıların yarısına yakınının kadın olduğunu söyledi. Bayram MECİT'in açıklamalarına göre uzun yıllar KOSGEB'in desteği artarak devam edecek ve girişimcilerin imkanları arttırılmaya çalışılacak.
Öğleden sonraki ikinci konuşmacı Logo'nun kurucusu Tuğrul TEKBULUT'tu. 8 mühendisle Yazıcıoğlu İş Hanı'nda "bilgisayarla ilgili ne iş olursa yaparız" mantığıyla başladıkları başarılarla dolu girişimcilik hikayelerini anlattı. Gelen ilgili ilgisiz her problemi çözmeye çalıştıklarını söyledi. İlerleyen zamanlarda ekipten ayrılanlar, sonradan katılanlarla değişiklikler olmuş tabi. Yaptıkları uygulamalarla Türkiye'de birçok işletmenin sorunlarına çözüm bulmuşlar ve sonrasında yurtdışına açılma ihtiyacı hissedilmiş. Amerika'da yapılan girişim başarılı olmayınca o defter orada kapanmış. Daha sonrasında halka arz ve KOBİ'lere destek üzerine yoğunlaşmışlar. Tuğrul Bey'in özellikle vurguladığı şey"KOBİ'lerin başarısına odaklanmalıyız" oldu. Kendilerininde buna çok önem verdiklerini belirtti, "KOBİler kazanırsa bizde kazanırız, bu bütün büyük işletmeler için bu böyledir, bu ekosistemi geliştirmeliyiz" dedi.

Mobil dünyadan ve Nokia'nın etohum fonuna yaptığı yatırımdan bahseden, ismini hatırlayamadığım Nokia yöneticisi öğeden sonraki 3. konuşmacıydı. Mobil dünyanın çok hızlı geliştiğini, artık yeni bir ekosistem oluştuğunu söyledi. Nokia Ovi Store için müthiş download rakamlarından bahsetti. Ovi Store için uygulama geliştirmenin kolaylığına da değindi.

Farkettiğim kadarıyla Nokia akıllı telefon konusunda her ne kadar ciddi rakipleri olsada bu işin peşini bırakmıyor. Kullanıcıları ve geliştiricileri de yarışma veya kampanyalarla oyunun içine sokarak geniş bir alana yayılma politikası içerisindeler.

Bütün konuşmacıların ortak olarak değindikleri noktaysa, yıllar önce yurtdışında görülen bu tür organizasyonların artık ülkemizde düzenleniyor olmasının çok güzel olması ve girişimcilik konusundaki gelişmenin gözle görülüyor olmasıydı.

Daha sonra etohum mobil girişimcileri açıklandı;


2009-2010'da son 40'a kalan girişimlerinin ilerlemelerini dinledik. Girişimlerin geçen yıla göre daha iyi noktada olduklarını, bazılarının yatırım aldıklarını öğrendik. Girişimciler de bu noktada olmalarında etohum'da son 40'a kalmalarının önemine ve Burak Büyüdemir'in bireysel ilgisine vurgu yaptılar. Özellikle karniyarik.com'dan Siyamet, Burak Büyükdemir'le ilgili yaptığı istatistikten bahsederek Burak hocanın projeleriyle ne kadar ilgilendiğini anlatmaya çalıştı. Tabi seçilen girişimlerin iyi ciro rakamlarını yakalamaları, yatırımcı bulmaları, kendilerinin bile tahmin edemedikleri noktalara gelmeleri hem Burak Hoca'yı hem de izleyenleri sevindirmiştir mutlaka.

Ve sonunda merakla beklenen an geldi ve etohum 2010-2011 girişimlerini açıkladı Burak Hoca. O kadar emek, çaba, umut vardı belki ama 15 tanesi sahne aldı. Kısaca bu girişimlerden bahsetmek gerekirse;

  • Medra: ODTÜ Bilgisayar ve Elektrik – Elektronik Mühendisliği bölümlerinden mezun 3 arkadaş olan Burak Oğuz, H. Özgür Batur ve H. Kerem Cevahir tarafından kurulan Medra şirketinin ilk ürünü olan MyDLP kişilerin ve kurumların özel bilgilerini korumasına olanak sağlayan açık kaynak kodlu bir projedir.

  • Gamester: Volkan Taban, Onur Karcı ve Turan Yiğitbaşı tarafından kurulan Gamester sosyal oyun şirketinin ilk ürünü olan Townster, oyuncuların kendi şehirlerini kurup kira geliri toplayarak ya da arkadaşlarının şehirlerinden bina satın alarak emlak kralı olmalarına imkan tanıyan bir şehir planlama ve emlakçılık oyunu.

  • Betikus: ODTÜ mezunu Deniz Aslı Soykurum Çetin ve Atılım Çetin tarafından kurulan Betikus girişiminin ilk ürünü olan Gideros; bir mobil oyun geliştirme aracıdır. Gideros sayesinde, oyun geliştiricilerin oyunu bir kez yazıp, birden fazla platformda piyasaya çıkarması mümkün olacaktır.

  • Oyuncakdenizi: İTÜ Jeoloji Mühendisliği ve İTÜ MBA mezunu Serkan Hondur tarafından kurulan oyuncakdenizi.com oyuncak alışveriş sitesidir.

  • Gezara: Onur Sencer, Hüsnü Babayiğit ve Dağhan Ekmekçioğlu tarafından kurulan gezara.com; konum bazlı bir keşif uygulamasıdır. Bu uygulama kişilerin dışarıdayken ihtiyaçlarını karşılamaya ve hayatlarını kolaylaştırmaya yönelik bir uygulamadır. Bu uygulama, size yakın olan mekan, etkinlik ve indirim fırsatlarını bulmanıza yarar, istediğiniz kategoride mekanlarının nerede oldugunu ve nasıl gidebildiğini gösterir.

  • Sınavo: İzmir Ekonomi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünden mezun M. Murat Demir ve Özgür Erten tarafından kurulan sinavo.com sınavlara hazırlanan öğrencilerin internet üzerinde soru çözmelerini bir oyun haline getiren ve eğlenceli olarak sunan, öğrencilerin performanslarını algılayarak verimliliklerini arttıran bir servis geliştirmektedirler.

  • We-decide.net: Berkeley mezunu Erdem Ovacık ve Stanford mezunu Kutlu Kazancı tarafından kurulan We-decide.net kurumların karar alma sürecinde yardımcı olacak sanal fikir borsası altapısı üzerinde, kullanıcıların fikirleri yaratıp, alıp satmaları, geliştirmelerini sağlar.

  • Sepeteindir.com: Kocaeli Üniversitesi mezunu Kaan Veral tarafından kurulan sepeteindir.com her gün fırsat bir ürünün yanı sıra sıradışı ürünler satan eticaret sitesidir.
  • Pembepanjur.com: Haluk Akın ve Seda Berber tarafından 2010 yılında kurulan Pembepanjur.com , üyelerine “uzun süreli ve ciddi ilişki” amaçlı bilimsel eşleştirme sunan bir servistir.

  • Keyground: Cem Evren Ateş ve Can Ateş tarafından kurulan Keyground, İnternet üzerinden video yayınlama ihtiyacı duyan kurumlara videolarının daha hızlı ve kaliteli yayın olanağı sağlarken yayınlama maliyetlerini de düşüren bir video platformudur.

  • Gereko: ODTÜ Endüstri mühendisliği mezunu Ayşe Biçer tarafından 2010 yılında kurulan Gereko.com , gündelik hayatta karşılaşılabilen, “evimi taşıyacağım, iyi bir taşıma şirketi gerek”, “bebeğimi bırakabileceğim bakıcı gerek”, “düğün için organizasyon firması gerek” gibi ihtiyaçlar için başvurabileceğiniz, bu tip hizmetleri sunan şahısların ve firmaların (hizmet verenler) sisteme kayıt olarak, isteklerinizi karşılamak için teklif verip sizinle iletişime geçebildikleri internet platformudur.

  • Proje Shop: Yıldız Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği mezunu Yüksel Eminoğlu tarafından kurulan Projeshop B2C ve B2B hazır elektronik ticaret altyapıları ve sanal mağazalar açmayı sağlayan yazılım yapıyor.

  • Smartnews: Çukurova Üniversitesi Endüstri Mühendisliği mezunu Erdem Özkan tarafından kurulan smartnews kullanıcıların sosyal medyada popüler olan ve olacak haberlere ulaşmasını sağlamak için geliştirilen bir sistemdir. SmartNews’ in temelinde insanların sosyal medyada paylaşım davranışlarını matematiksel olarak modelleyen ve bir haberin ne kadar popüler olacağını istatistiksel olarak tahmin eden bir algoritma yatmaktadır.

  • Memlekettengelsin: Üç girişimci genç ortak Veysel Karakaya, Ali Can Akkaş ve M. Emre Gül, tarafından kurulan memlekettengelsin.com Türkiye’nin yerel lezzetlerini ve yöresel ürünlerini internet üzerinden satmaktadır.

  • Uzmankirala: Bahçeşehir Üniversitesi Yazılım Mühendisliğinde okuyan 21 yaşındaki Murat Turan tarafından kurulan uzmankirala.com proje bazlı çalışan uzmanları, proje bazlı iş yaptırmak isteyen işverenler ile buluşturan elektronik ticaret platformudur.

Etkinlikte yeni insanlarla, girişimcilerle tanıştım. Bir girişimci olan Engin Bey'in sözü ise organizasyonun önemini açıklar nitelikteydi; "Şirketim var, iyi de gidiyor ama buraya sırf insanlardaki bu heyecanı izlemek, bu ortamdaki sinerjiyi teneffüs etmek için geliyorum. Bu ortam insanı gerçekten mutlu ediyor"

Sınavların ardından güzel bir cumartesi oldu. Bu ortamı bizlere yaşatan, bunda emeği geçen herkese teşekkürler. Bu senenin girişimlerine de başarılar diliyorum. Umarım 2011-2012 etkinliğinde bu girişimleri iyi noktalarda görürüz.

Görüşmek üzere...

kaynak: etohum.com