Sayfalar

2 Kasım 2010 Salı

Gerçek İstanbullu

Hep tartışma konusu olmuştur "nerelisin?" sorusunun cevabı. Kimine göre "doğduğun yer değil doyduğun yer"dir, kimine göreyse "babanın memleketi"dir. Göreceli bir konu olduğunu kabul etmeliyiz ama ben ikisinden birisinin eksik olmasını gerçek Antalyalı, gerçek Manisalı, gerçek Bayburtlu, gerçek İstanbullu demeye mani bir neden olarak görüyorum. Çünkü birkaç kuşaktan gelen bağlılığı sonradan gelip 5, 10, 15, 20 yıl havasını soluyarak hissedemezsiniz. Bunun gibi oranın kültürünü, havasını, suyunu benimsemek, bunlarla bütünleşmek de orada doğmakla olacak birşey değildir. Niceleri vardır ki sonradan gelir senden daha fazla sahip çıkar memleketine, senden daha fazla oralı olduğunu düşünür, dağdan gelir bağdakini kovar valla, karışmam...

Bugünün(02.11.2010) Milliyeti'nde de "Gerçek İstanbullu Kim?" başlıklı bir habere rastladım. Haber İstanbul Life dergisinin bu soruyu İstanbul'dan ilham alan aydınlara sormasını konu almış. İşte yazarların, akademisyenlerin soruya cevapları;

Herkes yabancıdır
- Oya Baydar (Yazar): “Bu şehirde herkes, şehrin ilk kuruluşundan beri uzaklardan gelmiş yabancıdır. Şehir onu kendi potasında eritir, birkaç kuşak sonra da kendi aynasında yansıtır. Binlerce yıl boyunca, her kuşak yeni gelenlere bakıp ‘İstanbul’da İstanbullu kalmadı‘ diye şikâyet eder kendi yabancılığını unutup. Oysa hepsi İstanbulludur artık... İstanbul değişimdir; ama tıpkı ebrunun renklerinin suda sürekli devinim halinde değişmesi, her devinimde yeni bir ahenk yaratması gibidir İstanbul’da değişim. Öz hep aynı kalır. İstanbul mucizesi de budur zaten.”

Memleket kadar
-Hakkı Devrim (Gazeteci): “Kızıltopraklıyla Karagümrüklü aynı İstanbullu değil. İstanbul nerdeyse memleket kadar bir şehir. İstanbul’da doğup büyümüş herkesi gerçek İstanbullu olarak kabul edelim öyleyse, derim ama İstanbul’un semtlerini ve semtler arasındaki farklılığın da unutulmaması gerekir.”

Kesin tarif zor
-Prof. Dr. Nilüfer Narlı (Sosyolog): “Gerçek İstanbullu en az iki nesil İstanbul’da doğmuş ve büyümüş birisine diyebiliriz. İstanbul’un tanımındaki değişiklik, İstanbul’un artık kültürel bir kent olmasıdır. İstanbul’da çeşitlilik arttığı için İstanbullunun da kesin bir tarifinin yapılması çok zor.”

Ruhunu anlayanlar
- Elif Şafak(Yazar): “Gerçek İstanbullu bu şehri yürekten severek yaşayan, hikâyelerine, tarihine, ruhuna kıymet veren ve özen gösteren herkese denir. Benim için İstanbullu demek, öyle ailesi beş göbektir İstanbul’da yaşayan ya da çocukluğu burada geçen insan demek değildir illa. Ben bu şehre sonradan gelip de, aşkla tutkuyla bağlanan çok insan biliyorum. Onlar da İstanbullu. Bu şehrin ruhunu ve ritmini anlayan, hisseden ve sahiplenen herkes İstanbullu.”

Birçok kültürlülük
- Prof. Dr. Osman Senemoğlu (GS Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı): “İstanbul yaşamının temeli ‘sevgi, saygı, hoşgörü, terbiye’ kavramlarına dayalı tarihsel bir çok kültürlülüktü. Bugün İstanbul’da hoyratça yaşanıyor. Bugün İstanbul’da İstanbullu olmamakla övünen bunu bir gururlanma kaynağı sanan kitleler yaşıyor.”

Görüşler bu şekilde, yoruma açık... Sizin için gerçek İstanbullu kim? Bu konu netleşsin artık, yeter!!

Görüşmek üzere...




kaynak:Milliyet

Hiç yorum yok: