Sayfalar

6 Ekim 2010 Çarşamba

Yine Yeni Yeniden

Kısa bir aranın ardından tekrar beraberiz sayın okurlar. Yemediniz değil mi? Yemezsiniz tabi, Kurtlar Vadisi'ndeki reklam aralarından bile fazla ara vermişim bloguma. Çok ihmal ettim buraları, biliyorum ama bu hasret bu özlem, bu mahcubiyet belki daha da bağlanmamı, belki daha istekli yazmamı, belki de blogger'ın, google'ın sağladığı bu imakanın değerini daha fazla anlamamı sağlayacak bundan sonra. En azından ben öyle umuyorum...

Bundan önceki en son yazımı 21 08 2010'da yazmışım. Bu tarihten sonra yazmamamın sebebi hayatımda kayda değer birşeyler olmamasından değil, tempolu geçen yaz periyodu, klasik hareketli, saçma prosedürlerle uğraştığımız sezon başı ve tabiki üzerimden atamadığım tembelliğim. Özet olarak hesap verdikten sonra yazdan bu yana yaptıklarımı ve aklımda kalan enteresan zımbırtıları paylaşayım istiyorum.


2009-2010 sezonu bittikten sonra tatil yapmadan, tabiri caizse nefes bile almadan kendimi Ankara'da buldum. Bundan sonraki sürecin ilk on günününden ve bu süredeki kısa Ankara değerlendirmemden şu yazımda bahsetmiştim. Bu sürecin devamında da stajım ve kursum son derece tempolu devam etti. 13 Ağustos'ta 6 haftalık stajım ve 22 Ağustos'ta da 8 haftalık kursum tamamlanmış oldu.

Stajım son haftaya kadar gayet tempolu ve yorucu geçti. Bir süre Confluence ile ilgilendik. Confluence'nin araştırılması, yüklenmesi aşamasından sonra şirket içinde çalışanların kullanabileceği bir wiki uygulaması geliştirdik. Geliştirme aşamasında Confluence için plugin ve makro geliştirme konularına merak sardım. Wikinin genel formatını oluşturup içeriğini doldurduktan sonra Confluence ile işimiz bitmişti.

Confluence'den sonra yazılım testi ve kod standardlarıyla ilgili bir çalışmamız oldu. Şirketin(LST Yazılım) CMMI standardlarını sağlaması için kodlarda da belirli bir standardın olması gerekiyor. Bu yüzden bu standardı projelerdeki kodlarda sağlamak için neler yapabileceğimize baktık ve Eclipse'in Checklstyle plug-in'i gibi birkaç tool ile çalıştık.

CMMI etkili Unit Testing yapmayı gerektiren bir standard olduğu için Unit Testing üzerine araştırma yaptım. Unit Testing'in ASP ve Java'da nasıl yapılabileceği ve etkili Unit Test yazma yönetemleri üzerine bir rapor hazırladım. Farklı uygulamalarla bu işin pratiğini de görmüş oldum.

Bu yoğun tempoda insan ara ara değişiklik veya kendisini tekrar işe motive edecek unsurlar da arıyor. Bu
unsurlardan biriside Play Station odasıydı. Çalışanların büyük bir kısmı molaları sigara içmekle değerlendirirken biz PES kapışmalarıyla meşgul olduk.

Not1: Staj ararken bu noktaya dikkat etmenizi tavsiye ederim:)

Teknik olarak bu şekilde özetleyebilceğim staj sürecinde sağlık noktasında da tedirginlikler yaşadım. Hafta sonu aldığım kursunda akşama kadar bilgisayar başında geçmesinin etkisiyle günde ortalama 11-12 saate kadar bilgisayar başında duruyordum ve bu bir süre sonra gözlerimde kararmalara, tansiyon düşüklüğüne ve baş ağrısına neden olmaya başladı. Özellikle 1-2 gün arayla birkaç defa gözlerimin kararması ve uzun süre etrafımı bulanık görmem beni korkuttu. Bu kararmalardan sonra muayene olmaya karar verdim. Bu kararımı Dünyagöz Hastanesi'nden birileri hissetmiş olacakki, 15-20 gün içinODTÜ Teknokent bünyesinde çalışanlara üretsiz muayene imkanı vermek amacıyla tam donanımlı bir tır göndermişler. Bende bu fırsatı değerlendirip muayene oldum ve şükürler olsun ki beklediğim olmadı. Doktor gözlerimin iyi olduğunu ve kararmaların tansiyon düşüklüğünden olabileceğini söyledi. Bilgisayar başında çalışırken 45dk-1 saat aralıklarla mola vermemi, en azından ayağa kalkıp biraz yürümemi sıkı sıkı tembih etti. Teşekkürler Doktor Hanım... Teşekkürler Dünyagöz Hastanesi...

Not2: Sağlığının değerini bil, ama kaybetmeden!!

Not3: Bilgisayarın başında çok uzun süre kalma, sık sık ara ver ve baş, boyun egzersizleri yap!!


Yaz boyunca stajdan ve kurstan gezmeye pek vakit kalmadı ancak bulduğum kısa vakitlerde farklı yerler görmeye ve Ankara'yı gezmeye çalıştım. Türkiye'deki ilk olimpik buz pistinde buz pateni yaptım. Gençlik Parkı'ndaki etkinliklere katıldım. Tarihi mekanlardan birkaçını gezdim vs. Bu konuyla ilgili daha detaylı bir yazı yazacağım.

Staj bittikten bir hafta sonra kursumda bitti ve İstanbul'a döndüm. İstanbul'da işlerimi hallettikten sonra ailemin yanına Antalya'ya gittim ve oldukça uzun süren bu ayrılıkta son buldu. Bayrama kadar ailemle vakit geçirdim ve oruçların etkisiyle çok da dışarıya çıkmadım. Bayramdan sonra bol bol denize girdim, eski arkadaşlarımla buluştum, gezdim. Yoğun ve yorucu bir yazın üstüne bu tatil çok iyi geldi açıkçası.

Tatili bitirense yeni sezonun açılışı oldu. Nedense bu açılış beni çok fazla sevindirmedi. Öğrenci kayıt sistemimizin değişmesiyle kayıt ve ders seçimi işlemlerimiz işkenceye döndü. İlk hafta bu işkenceyle beraber öğrenci işlerinin hızlı işleyişiyle(!) öğrenci belgesi ve transkript gibi belgeleri almak için çadırlarımızı alıp öğrenci işlerinin önündeki koridora kamp kurduk. Zaten oradaki yoğunluğu ilk görüşümde Türk Telekom Arena'nın kombineleri acaba burda mı satılıyor diye düşündüm. Gerçi GS'nin bu gidişatıyla kimse kombine almak için sıra falan beklemez ama neyse...

2. hafta derslerimiz anca başladı ve okulun başladığına yeni yeni inanmaya başladık. Hatta şu anda 3.hafta içerisindeyiz ve bazı hocalarımız derslerine ilk defa geliyorlar, syllabusları yeni dağıtıyorlar. Olsun ne diyelim yeni sezon herkes için hayırlı olsun. Çok da uzatmaya gerek yok.

Not4: Çok konuşma, çözüm üret>(

Yaz başından sezonun 3.haftasına kadar olan kısmı kısacık(!) özetlemiş oldum. Yeni sezona tabiki yeni hedeflerle, yeni planlarla, daha ciddi düşüncelerle girdim. Şimdiye kadar hedeflerime ne kadar ulaştığım tartışılır tabiki ama her başlangıçta hedefler önemlidir ve beyaz sayfa her zaman insanın içini açar, yeni bir umuttur, yeni bir heyecandır.

Not5: Hedefe ulaş ve herkesi mahçup et!!

İyi bir sezon geçirmeniz dileğiyle...

Görüşmek üzere...

Hiç yorum yok: